Suyun fiziksel ve kimyasal yapısını inceleyen bilim dalı, literatürde hidroloji olarak geçiyor. Kaynaklarda su bilimi ya da hidroloji şeklinde yer alan, suyun özelliklerini, yerküre üzerindeki dağılım grafiğini hem biyolojik hem de fiziksel yapısını inceleyen disiplinler arası bilim olarak da tarif edilebilir.
Hidroloji, temelinde yerkürenin iç dinamiğini oluşturan ve dünyanın oluşumunda öneme sahip olan suyun mekansal dağılımını yakından inceleme hedefi taşıyor. Suyun hareketliliğinden yola çıkarak çevreye olan etkisi, daha çok bilimsel verilere dayandırılarak incelenip analiz edilip sonuçlandırılıyor.
Hem yer altındaki hem de yer üstündeki hidrografik yapıyı, oluşum seviyesini ve dağılımını araştırarak insan tabiatındaki etkisini inceliyor.
İçindekiler;
Limnoloji Nedir?
Limnoloji bilimi; akarsu, göl veya baraj gibi durgun su yüzeylerindeki değişimi ve dönüşümü inceleyen bir bilim dalı olarak adlandırılıyor. Belirtilen alanlarda mekansal olarak su kütlesindeki hem fiziksel hem de biyolojik değişim araştırılıyor.
Limnoloji bilimi sayesinde doğal ya da yapay göller, kimyasal, ekolojik veya fiziksel çevre etkileri de göz önüne alınarak inceleniyor. Bu sayede suyun ve enerjinin akışındaki dinamik yapı gözler önüne seriliyor.
Bu yazılar ilginizi çekebilir;
Eski Çamaşır Makinesi Ne Yapılır?
En Güzel Eşini Telefona Kaydetme İsimleri
Ekosistemde yapılan bu özel çalışma hem jeolojik hem de fizyolojik farklılıkları da açığa çıkarabilmeyi sağlıyor. Örneğin, tatlı veya tuzlu su ayrımını yapabilmeyi sağlayan bilim dalı da limnoloji ilminden geliyor.
Kaynaklarda iç su ekosisteminin incelenmesi olarak adlandırılan limnoloji, doğal ya da insan yapımı iç suların jeolojik, kimyasal ve biyolojik özelliklerini saptamayı mümkün hale getiriyor.
Toprakları İnceleyen Bilim Dalı Hangisidir?
Toprakları inceleyen bilim dalı pedolojidir. Toprağın önce biyolojik yapısını algılamayı sağlayarak, hangi dönemden kaldığı ve insanlık için ne kadar verimli bir yapıya sahip olduğu bu şekilde anlaşılabiliyor.
Fiziksel açıdan incelendiğinde toprağın hangi yapı malzemelerinden oluştuğu ve bu oluşum sürecinde ne gibi kimyasal tepkimelerden geçtiği de anlaşılabiliyor. Toprağın yapısı, tarım alanlarında sunacağı verimi ortaya çıkarabiliyor.
Pedoloji, topraktaki verimliliği algılamayı sağlarken hem kimyasal hem de fiziksel özelliklerine göre sınıflandırmayı da mümkün hale getiriyor. Rusçadan gelen bu kelime, jeomorfolojinin alt grupları arasında özel bir inceleme dalı olarak da yer alıyor. Eğer bir arazi çalışması yapılacaksa, bu bilimden faydalanarak toprağın yapısı ve üzerinde herhangi bir işlem yapılıp yapılmayacağına yönelik çalışmalara kaynaklık oluşturabiliyor.
Suyun Özellikleri Nelerdir?
Su, başlı başına hayat kaynağıdır. Kendi içinde bir ısıya ve dengeye sahiptir. Tadıldığında fark edilmeyen, içerisinde belirli bir oranda yer alan asidik ve bazik özelliği bulunur. Saf halde doğada var olan su, temas yoluyla (civa hariç) en iyi iletime sahip olan bir özellik sunar.
Bu sayede aslında hem göllerde hem de okyanuslarda düzeyli bir dikey sıcaklık profili oluşumunu mümkün hale getirir. Su molekülü polar yapıdadır. Bu sayede biz, suyun iyi bir çözücü olduğunu algılayabiliriz.
Hayatın temel yapı taşı olan suyun, kendine özgü bir direnç seviyesinde sıcaklık değişimlerine adapte olabilme özelliği de bulunur. Suyun özellikleri dendiğinde ilk akla gelen, renksiz, tatsız ve kokusuz oluşudur.
Saydam olan bu sıvı madde, çözünmüş gazlardan ve tuzlardan oluşur. Genleşme sonrası kendi özgül ağırlığına kavuşur. Suyun buharlaşma ısısı oldukça yüksektir. Canlılara hayat verir, vücuda nem kazandırır. İnsan için hayati olan organların sorunsuz ve kusursuz şekilde çalışmasını sağlar. Gıdanın enerjiye çevrilmesine yardımcı olur. Tüketilen besinlerin emilimini kolaylaştırır.